Paraşüt kumaştan havalı bir ceket:)

Hayırlı nurlu cumalar
Tatil dönüşü daha makinemin başına oturamadım. On beş yirmi gün daha sürer bu durum.
Dizim için fizik tedaviye gidiyorum. On gün devam edecek. Evde yine tadilat var. 
Kombimiz değişecek. Tesisat yenilenecek. Geçen kış kaç kere arıza verdi. Kılın üstün de çalıştı mübarek.
Bir yandan da staj yeri arıyorum. Bu ara bir de kuzunun işleri için Eskişehir yolculuğu yapmamız lazım.
Bunları yazarken bile yoruldum:)
Dikiş dikemediğim zamanların kurtarıcısı önceki yaptıklarım serisine devam:)
Adapazarı ve Zonguldak ta daha önceden dikip gönderdiklerimi  fotoğraflamaya çalıştım.
Düzenledikçe ara ara sizlerle paylaşacağım.
Ceketi dikeli iki sene oldu. Görümceme dikmiştim. Paraşüt kumaşı denen,hafif parlak ince bir kumaş.
Ceket kırk beden. Modelde değişiklik olarak kollarını, başka kalıptan bluz modelinden ayarladım.
Güzel bir kalıp sorunsuz geldi bana. Düğmelerini ben siyah olarak almıştım.
Meloşcan biraz daha havalı olmasını istedi.
Parlak taşlı bu düğmeleri buldu. Doğrusu siyah düğmelerden bunlar daha çok yakıştı:)
Bu arada düğmelerin parası da neredeyse ceketin kumaşına denk gelmişti:)
Ben yavaş yavaş hazırlanayım. Fizik saatim geliyor.
Allah'a emanetsiniz canlar:) Görüşmek üzere






Ankara'ya Dönüş ve Geciken Mim

Hayırlı günler arkadaşlar. 
Dün itibariyle Ankara'ya dönmüş bulunuyoruz. İlk başlarda 20 gün olarak izne çıktık ama ben annemlere gelince fazladan 1 hafta daha kaldım. Güzel bir tatil oldu.
Daha çok özlem gidermeceyle birlikte bir iki de gezi yapıldı. Rabbimin izniyle kazasız belasız evimize ulaştık.
Annemlerde kaldığım sürede bir iki sefer çarşıya çıktım. Çark çaddesini özlemişim.
Caddenin trafiğe kapalı olması zaten sevmeme sebep :)
Bir kaç parça kumaş alışverişi yaptım. Öyle dallı güllü kumaşlar değil. Daha çok pardösü ve kap olacak.
Yayınlarınızı da ara ara takip ettim. Yorum bırakmaya fırsat olmadı. Kısıtlı zamanı onlarla doya doya geçirmek istedim.
Bu arada sevgili Esen Kız ve Gül Reyham tarafından mimlenmişim. Kusura bakmayın kızlar.
Cevap vermem biraz geç oldu. Geç olsun da güç olmasın demişler :)
Bu yayın dün olaydı iyiydi. Mim konusu Pazartesi sendromu yada başka bir nedenle kendinizi moralsiz hissederseniz ne yaparsınız ? Dün baya sendromum vardı.
Gerçi bugün de geçmiş değil. :(  Tatilin bitmesi, Ankara'ya dönüş, sevdiklerimden ayrılma derken baya darlandım. Bende kafamı dağıtmak için kendimi bol bol valiz yerleştirme, ütü , ev toplama gibi işlere verdim.
Bir de içimdeki polyanna Rabbim sağlık verdiği sürece yine görüşürsünüz deyip beni rahatlattı :)
Yani darlanınca ben halime şükredip her şeyin iyisini düşünmeye çalışırım :)
Hatırlanmak güzel kızlar. İkinize de teşekkürler ve kucak dolusu sevgiler.
Allaha emanet olun. Görüşmek üzere.

Adada kızçelerle kahve keyfi.

Lacivert etkinlik eteğim

 
Bu yayını çok önceden girmem gerekiyordu. Malum tatilde olunca bu işler biraz aksıyor. Aslında eteğin resimlerini Ankara'dan ayrıldığımız gün acele çekmiştim. Düzenleyip siteye koymaya bir türlü fırsat bulamadım. Bu eteğin modelinden daha önce kız kardeşime dikmiştim BURADA.
Modeli büyük bedene ayarlayıp bu seferde kendime yaptım. Görüldüğü üzere diğer etekle arasında pek bir fark yok. Korsajlı önde ve arkada üçer pilesi var. Modeli 48 bedene denk getirdim. Korsajların kenarına ve alt eteğe kendi ölçülerime göre santimleyip ekledim. Evde bulunan seccade için aldığım bir güpür vardı.Yakışacağını düşünüp korsajına ve etek ucuna ekledim.
Eteğin bitmesine vesile olan amatör terziler kulübü sevgili Ferhan' a çok teşekkür ediyorum:)
 
 
 

Elbise Etkinliğinden Kalanlar

Adapazarından hayırlı günler. Bir hafta daha annemlerdeyim. Gerçi uzun zaman oldu ama düzenlediğim elbise etkinliğinde sonradan iki arkadaşım elbise resimlerini yayınlamışlardı. Bugün onları da göstermek istedim.




Burda dergi 2014 eylül sayısı ön izleme


Burda Dergi eylül 2014 ön izlemesini yayınlamış. Ağustos sayısını almaya gerek duymadım. Ama bu sayıda hoşuma giden birkaç model var.


114A 092014 B

Adapazarından selamlar

Günlerden sonra hayırlı günler. Zonguldak ve Karabük ten sonra şimdi de anneme Adapazarı na geldik.
Karabük ten ses veremedim. Maalesef internetimiz  yoktu. Evdeki televizyon da bozulunca elektronik detoks oldu:) Biraz akraba ziyareti biraz da gezi derken günlerimiz geçti.

Bayramınız Mübarek Olsun

Biraz geç oldu ama Ramazan bayramınız mübarek olsun. Biraz bilgisayardaki sorundan birazda yoğunluktan
anca fırsat bulabildim. Burası neresi mi ? Zonguldak. Eşim izine çıktı. Sırada Karabük ve Adapazarı var. Kucak dolusu sevgi ve selam gönderiyorum.
Allaha emanet olun. Görüşmek üzere.


Kadir gecemiz mübarek olsun

 









Kadir Gecesi
Kadir Geceniz Mübarek Olsun

Sevgi ve Dostluk Ödülüm:)



Sevgili blog arkadaşım Reyhane'nin sevgi ve dostluk kupasını alanlardan biri de benim efenim. Kendisine çok teşekkür ediyorum. Ben de sevgi ve dostluk kupasını bir kaç arkadaşıma vermek istedim. Sevgi ve dostluk paylaştıkça çoğalır. Biz de çoğaltalım o zaman.
İsimleri alfabatik sıraya göre yazdım.

Blog keşif etkinliği

 
 
 


Sevgili blog arkadaşımız beyaz sır  çok güzel bir etkinlik düzenlemiş. Blog keşif etkinliği. Aşağıdaki linke buyrun o zaman. Birbirimizden haberdar olalım:)

http://whiteglaze.blogspot.com.tr/2014/07/blog-kesfi-etkinligi.html

İyimiyiz gerçekten?




Bu yazı beni çok etkiledi. Sizinle de paylaşmak istedim. Rabbim sen mübarek Ramazan'ı şerif hürmetine, mübarek cuma günü hürmetine zulme uğrayanlara yardım et. Daha fazla, masum çocukların, kadınların, insanların katledilmelerine izin verme. YA KAHHAR  Bu zalimleri en kısa zamanda kahru perişan eyle. Aynı acıları yaşamadan onların da pis canlarını alma. AMİİN

 
Nasılsın diyorlar?
İyiyim diyorum,
Ama korkuyorum…
Birileri Allah yolunda, kimileri tecavüze uğrayıp, kimileri liğme liğme edilip öldürülerek cennete giderken,
Ben gürbüz bir beden, rahat bir kafa, tam tekmil bir sofrayla cennete gitmeyi umuyorum ya, işte bu yüzden korkuyorum…
<><><><><><><><><><>
İyiyim diyorum, hatta bazen yanına “elhamdulillah!”ı bile ekliyorum!
Tıka basa doldurduğum karnımı sıvazlarken, “Allah olmayanlara da versin” diyorum.
Dünden kalan yemek yenmeyince,  bir kaba koyup köpeklere veriyorum…
İyiyim diyorum! İyi olan herşeyi seviyorum. Ağaçları, kuşları, hayvanları, çocukları seviyorum.
Ama lütfen öldürülmüş çocukları göstermeyin bana, bakamıyorum!
İyiyim gerçekten! Oğlan iyi bir yeri tutturursa, daha büyük bir eve çıkarsam, mobilyaları değiştirirsem, biraz da kilo verirsem daha iyi olacağım!
İyiyim diyorum! Gerçi dün eşim evlilik yıldönümümüzü unutmuştu, doğum günümde çiçek almamıştı, zaten 1 aydır yemeğe de götürmüyor ama olsun, sabırlı insanımdır ben. İyiyim diyeyim, iyi olayım!
İyiyim, iyiyim Orta Afrika’da satırlarla doğranan ben değilim. Suriye’de ırzına geçilen, evi yıkılıp çocukları gözleri önünde öldürülen, yurdundan sürülen ben değilim. Arakan’da Doğu Türkistan’da yakılan ben değilim. Ben değilim kafasına vurulup, elinden ekmeği alınan. Darbeye hayır dediği için idama mahkum edilen ben değilim. Şükür ki Gazze’de bomba atılan iftar sofrası da benim değildi!
İyiyim, iyiyim; Cenneti garantilemiş, cehennemden azad edilmiş gibiyim. Bütün amellerimin yüz puan edeceği kesin! Ramazanda orucum, kandillerde namazım… Kapıcıya 5 lira fazla verdim bu ay. Ahh nasıl insancılım…
<><><><><><><><><><>
İyiyim diyorum ya işte! İyi olan herşeyi seviyorum. Ağaçları, kuşları, hayvanları, çocukları seviyorum.
Ama lütfen öldürülmüş çocukları göstermeyin bana, bakamıyorum!
Cahide Sultan(cahidejibek.com'dan alıntıdır.)

Blog Kardeşi Etkinliği Evciwomen



Sevgili blog arkadaşım Nebihan Akça'nın kardeş blog etkinliğine katılmıştım. 
Kendisini uzan zamandır keyifle ve severek takip ettiğim evciwomen ile eşleştik.

Evi, işi, çocukları ve hobileri arasında kaybolmuş herşeyden biraz anlayan ama tam anlayamayan günlerin 30 saat haftanın 10 gün olmasını 5 gününün tatil olmasını dileyen sadece naciye


Fi Tarihinde Yaptığım Mis Meyve Sabunları :)

Hayırlı huzurlu günler arkadaşlar
Mis meyve sabununu duyanlarınız vardır büyük bir ihtimalle.
İşte bende seneler önce Kastamonu da öğrendim.
Apartman günümüzde bir arkadaşım sepet için de getirmişti. Çok hoşuma gitmişti.
O dönem ben de haftanın 3 günü dikiş kursuna yazılmıştım. Halk eğitim de
sabun kursu açılınca ,diğer iki gün de oraya yazıldım.
Üçer aylık dönemler halinde iki defa devam ettim. Hocamız Edirne den gelmişti. Ora da eğitim
almıştı. Zaten bu işin doğduğu yer Edirne. Mis meyve sabunu
Osmanlıdan günümüze kadar ulaşan bir el işi sanatımız.

Yapımı biraz zahmetli olsa da oldukça zevkli bir uğraş. Genelde kokulu beyaz kalıp sabunlardan yapılıyor. Rendeleyip ılık su ile mantı hamuru kıvamında yoğuruluyor. Bundan sonra el mahareti devreye giriyor. Kalıbı falan yok. Meyveler oluşturulduktan sonra 10-15 gün civarı kurumaya bırakılıyor. Sonra gıda boyası ile boyanıyor. Gerçek meyve sapları ile elma kiraz karpuz çekirdeği ile süsleniyor. Sonra sepetleniyor.
 Üzeri streç film ile kapatılıyor. Usulüne uygun saklandıktan sonra su ile temiz etmeyecek çok fazla güneş gören yerde olmayacak 10-12 sene civarı dayanma süresi var bildiğime göre. Meyve sabunu dedim ama çeşit çeşit çiçekler, gül, menekşe,sebzeler,kahvaltı tabakları falan da yapmışlardı arkadaşlar. 
O dönem dikişe de devam ettiğimden öğrendim ama çiçeğe çok zaman ayıramadım.

Mis meyve sabunu Kastamonu'da çok sevildi. Ben Malatya'ya gittikten sonra bile kursumuz senelerce devam etti ve de bildiğim kadarıyla halen devam ediyor. Hatta ustalık belgesi alan arkadaşlar ilçelerde bile kurs açtı. Ama her yerde aynı ilgiyi görmüyor. Mesela Malatya'da pek ilgi görmemişti. Alışveriş merkezine Edirne'den stand gelmişti. İki ay içinde satış yapamadığından gitmişlerdi. 

Bana göre daha çok kurs ortamında yapılması gereken bir uğraş. Belki büyük evlerde bir hobi odan varsa olabilir ama diğer türlü biraz etrafı batırıyor. 

Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.