Hayırlı akşamlar arkadaşlar.uzun zamandır buralarda yoktum.bu arada bloğumu ve sizleri çok özledim.interneti bugün bağlatabildik.çoook yoğun ve yorucu günler geçirdim.daha da bitmedi.sizlere kısa bir selam vereyim dedim.yarın inşallah Eskişehir yolcusuyuz.kuzunun kayıt işleri var.ondan sonra birkaç günlüğüne memlekete gideceğiz. Artık inşallah buralardayım. Daha sonra uzun uzun görüşürüz. Allaha emanet olun.
Hayırlı sabahlar arkadaşlar.
İlk önce hayatımızda mutlu bir gelişme oldu onu söyleyeyim. Kızım Eskişehir Anadolu Hukuk Fakültesini kazandı. Aslında Ankara olmasını isterdik ama nasip değilmiş. Fakat yakın olması biraz içimi rahatlattı. Rabbim hayırlısıyla okuyup bitirmek nasip eder inşaAllah. Bütün emek çeken evlatlarımızın Rabbim emeklerini boşa çıkarmasın.
Gelelim bana. Son günlerde buralara fazla uğrayamıyorum. Gündüz hiç vaktim olmuyor. Anca sahuru yaptıktan sonra paylaşımlara bakma fırsatım oluyor. Aslında şimdiye kadar bitmesi lazımdı ama malum ramazan. İşler istediğim hızda ilerlemiyor. Kıştan biraz yarım dikişlerim vardı. Okul döneminde sınavlarım oldukça bir kenara sıkıştırmışım. Kiminin yakasını, kiminin kolunu vs. takmamışım. Günlük yarım saat bir saat arası ayırıp onları da bitirmeye çalışıyorum. Bu aşağıdakilerde komşumun birkaç ay öncesinden verdikleri. Şükür bitirip teslim ettim. Eminin bana verdiğini unutmuştur bile :) Sırada ablamın ve benim tuniğim var. Başarabilirsem iliklerini açıp yayınlayacağım. Bir iki de yarım mutfak önlüğü var. Onlar da bitince tamamdır. Zaten yeni kumaş kesmedim. Anca yarımları tamamlayabildim. Bir daha ki yayına kadar Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.
Etek 42 beden. Kalıbını kendi ölçüsünden pratik çıkarmıştım.
Bu da sofra bezimiz. Kırmızı olsun üç kuruş fazla olsun.
Sonunda farklı bir yaka dikebildim çok şükür :)
46 beden tunik. Kalıp resmini çekmeyi unuttum. Sonraki günlerde ekleyeceğim inşallah.
Hayırlı sabahlar arkadaşlar.
Bayağı bir zamandır bloğa yayın giremiyorum. Nedeni başlıkta da yazdığım gibi eşimin Malatya'dan tayini çıktı. Bu sene Malatya'da beşinci senemizi doldurduk. Zaman nasıl da çabuk geçiyor. İlk geldiğimiz gün daha gün gibi aklımda. Gece yarısını geçtikten sonra eve girmiştik. Ertesi gün bir sıcak bir sıcak. Her taraf yanıyor. Bir de havada toz bulutu. Gök yüzü görünmüyor. Ya Rabbim dedim biz nereye geldik. Burada gökyüzü bile görünmüyor :) Çok üzülmüştüm. Aynı üzüntü yine var içimde Bu sefer de gideceğimiz için İşte memur ailesinin kaderi. Şehir değiştirmek bir yandan iyi değişik yerler görüyorsun. Farklı insanlar tanıyorsun. Her yerin kendine has güzelliklerini keşfediyorsun. Bir yandan da kötü. Arkadaşlarına komşularına alışıyorsun. Seviyorsun. Nasip olursa Ankara yolcusuyuz. Bundan sonra oraya alışmaya çalışacağız. Sevindiğim tek yanı ailelerimize ve memlekete yakın olması. Hakkımızda hayırlısı olsun. Rabbim kolaylıklar nasip etsin. Yavaş yavaş toparlanmaya başladım. Oruçla biraz zor oluyor. Ama azar azar yapmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 20 gün sonra yolcuyuz buradan.
Bu hengamenin içinde güzel şeyler de oluyor. Blogger aracılığıyla tanıdığım sevgili Takıperisi kızını evlendirdi. Bana da nikahta dağıttıkları hediyelerden yolladı. Gerçekten çok mutlu oldum. Nikah şekeri yerine el emeği ile yaptıkları çilek reçellerini bu küçük kavanozlara koymuşlar. Çok orijinal bir fikir. Hoşuma gitti. Ellerine sağlık. Afiyetle yedik. Yeni evli çifte ömür boyu mutluluklar dilerim.
Bunlar da memlekete götüreceğim hediye mutfak önlükleri. Kumaşını aldım. Üç tane daha dikilecek.
Bu da eşimin bana sürpriz hediyesi. Buhar kazanlı ütü.
Bunlar da ablama ve anneme diktiğim pratik kestiğim altı parça etek. Beli lastikli olacak. Bel ölçülerini bilmediğim lastiğini gidince takacağım.
Bugünlerde bloğumla çok ilgilenemediğim gibi sizleri de fazla ziyaret edemiyorum. Kusura bakmayın.
Dualarınızı esirgemeyin arkadaşlar. Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.
Hayırlı günler arkadaşlar.
Bugün Ramazan-ı Şerif'in ilk günü. Hepinizin mübarek ramazan ayını kutlarım. 11 ayın sultanı Ramazan bize hayır, bereket, sağlık, mutluluk ve bütün İslam alemine barış ve huzur getirsin inşaAllah. Daha önceden bahsetmiştim. Bu bluzu da kız kardeşime diktim. Kalıp 38 beden. Modelde fazla değişiklik yapmadım. Komşumun üzerinde gördüğüm bir modelden esinlenerek fırfır ekledim. Çizgili bir kumaş olduğundan Ön ve arka eteğini balık sırtı şeklinde denk getirdim. Bu bluzu kız kardeşime iş yerinde giymesi için diktim. Model iş yeri ortamına daha uygun gibi geldi bana. Düğmeleri kafamı çok meşgul etti. Ben böyle gümüş değil de bu büyüklükte normal gri bir düğme aradım ama bulamadım. Sonradan bunlar da hoşuma gitti.
Hayırlı akşamlar arkadaşlar.
Sonunda komşucuğumun ceketi de bitti. Rengi fotoda pembe gibi çıkmış ama açık somon rengi. Likralı yazlık bir kumaş. Görünüşte çok güzel. Ama ütü yapınca sanki açılıyor genleşiyor. Beni biraz zorladı. Değişik bir kumaşmış.Kalıbını komşumun daha önce dikilen ceketinden çıkardım. Ceketi masanın üzerine yaydım. Üstüne de parşömen kağıdını serdim iğneledim. İğnelediğim yerlerin üzerinden çizdim. Burda dergisinden kalıp çıkarmaktan daha fazla oyaladı beni. Sanırım benim dergiden kalıp çıkarmaya bünyem alışmış. Başka türlü zor geliyor. Ceket 40 beden. Kuplu. Komşum cep, yaka, astar vb. bir şeyler istemedi. Tamamen yaz için düşündüğünü söyledi. İyi günlerde giysin inşallah.
Seda isimli bir ziyaretçim dikişe yeni başladığını elinde hakim yaka kalıbı bulunmadığını yazmış ve pratik olarak benden hakim yaka kalıbı istemiş. Ben de aşağıdaki fotoğraflarla anlatmaya çalıştım.
Daha tamamladığım kendime yaptığım kap ın yakasını A4 kağıdının üzerine bu şekilde yerleştirdim.
Boyun oyuğunu kalemle belirledim.
Üç cm boyutunda yine kalemle çizdim.
Çizgileri birleştirdim.
Bu şekilde bir hakim yaka meydana çıktı.İnşallah faydalı olur.
Allah'a emanet olun.Görüşmek üzere.
Hayırlı günler arkadaşlar.
Kız kardeşime tunik ve bluz diktiğimden bir önceki yayında bahsetmiştim. Sonunda çok şükür çarşıya çıkıp düğmelerini alabildim. İlk olarak bunun iliklerini açıp düğmelerini diktim. Tunik 38 beden. Aynı modelden kızıma gömlek de dikmiştim. 2012 kayıtlarında vardı fakat fotoğrafları silinmiş. Bu kumaşı hatırlarsınız belki. Lacivert fistolu yazlık tunik de yapmıştım kendime. Bakınız burada. Bu son parçası artık. Model de öyle aman aman bir değişiklik yapmadım. Kolları ve eteği verev bu modele cebi yakıştırdığım için bir de cep ekledim. Kemer biriti de ekledim. Beline lacivert ince bir kemer fena olmaz diye düşündüm. Onu da Ada'dan bakarız artık. Boyunu biraz uzattım. İşte böyle. Olmayan yerleri de gidince tadilat yaparım artık.Sırada kız kardeşimin bluzu var iliklerini açıyorum.
Görüşmek üzere. Allah'a emanet olun.
(2009 Mart Burda)
1 temmuza az bir zaman kaldı arkadaşlar. Ben de bloglovindeyim. Birbirimizi kaybetmeyelim. İzlediğim blog arkadaşlarımı Bloglovin'e aktardım.
Takip etmek isteyenler için
Hayırlı günler arkadaşlar
Artık sıcaklar iyice bastırdı. Bu sıcaklarda ne kadar canım dikiş dikmek istemese de acil yetişmesi gereken parçalar var. Evdeki stokları biraz eritmeye çalışıyorum. Bir bölümünü kestim hazırladım. İnşallah mübarek ramazan ayı girmeden biraz toparlayabilirim. Bu arada bitirdiğim dikişler de oldu. Kız kardeşime bir bluz bir tunik diktim. Komşumun ceketi de bitti. İlik ve düğmeleri kaldı. Hem sıcaktan hem de bir fırsatını bulup çarşıya çıkamadım. Düğmeleri alıp ilikleri halledince inşallah teker teker yayınlayacağım arkadaşlar. Bu bluzumu geçen sene diktim. Kumaşı çok güzel. Terletmiyor. Keten bir kumaştı. Modelini daha önce yaptığım benekli tuniğin kalıbından yaptım. Bakınız burada. Model 48 beden. Kalıpta hiç değişiklik yapmadım. Sadece boyunu kısaltıp bluz olarak ayarladım.
Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.
Hayırlı akşamlar arkadaşlar.
Artık havalar ısındı çok şükür. Gerçi biraz fazla ısındı ama. Geçen hafta cumartesi günü bizde ailecek ilk pikniğimize gittik. İlk pikniğimiz derken sanmayın ki biz öyle sürekli pikniğe giden bir aileyiz. Benim çabalarım sayesinde. Yoksa bizim çocukları evden çıkarmak ne mümkün. A dan z ye evde herşeyi ben hazırlarım.Bir de üstüne üstlük gidelim diye ısrar ederim. Çocuklardan cevap ne yapacaz piknikte. Tabi ki piknikte ne yapılır biliyorlar. Ama işlerine gelmiyor. Her neyse. Dikiş kursunda iken tanıştığım ve daha sonra irtibatı kesmediğimiz sevgili arkadaşım Ümmühan bizi bahçesine davet etti. Ben de kuzunun sınavından önce moral olsun istedim. Hem de toprak insanın negatif enerjisini alırmış. Arkadaşım bize hiçbir alet edevat getirmeyin. Doğal piknik yapacaz dedi. Piknik yerine vardık. Toprağın üzerine kilimleri serdik. Benim çocukları oturuyor ve de pür dikkat uçuşan ve yerde gezen böceklere karıncalara odaklandılar. Koca koca çocuklar sineklerden böceklerden korkuyor. Bir memnuniyetsizlik suratlarında. Sonra arkadaşımla ateşi yaktık. Taşları yerleştirdik. Ama ızgara ortada yok. Nasıl olacak derken arkadaşım. Oradaki söğüt dallarından çabucak hallediverdi. Çocuklar artık ortama alıştı. Arkadaşa takılıyorlar. Ümmühan abla varya sen survivor a gitsen asla aç kalmazsın. Birinci olursun.
Ailecek ve sevilen dostlarla yenen bir yemeğin tadı hiç bir şeyde yok.
Kayısı bayağı bir zahmetlerden sonra soframıza geliyor. İlkbaharda hizmeti başlıyor. Böyle her ağacın dibine sulama mekanizması kurulmuş. Bunlar sürekli günün 24 saati kontrol ediliyor. Yani emek olmadan yemek olmuyor arkadaşlar.
Günün sonuna doğru bahçeye yakın olan İspendere şifalı içmelere gittik.
Burada böyle çeşitli borulardan farklı türde sular akıyor. Her biri farklı bir hastalığa derman oluyormuş. Maden suyu gibi bir tadı var. Borudan akan su güneş ışığını görürse olduğu yerin rengi değişiyor. Ayrıca su biraz beklerse rengi bulanık bir hal alıyor.
Burada küçük kulübeler yapılmış. İçmelerden yararlanıp kalmak isteyenler için fakat içleri pek bakımlı değil.
Günün sonunda mutlu mesut eve döndük.
Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)